Best Homeopathy Clinic In Jaipur
Title Image

Blog

İşyeri Kapatma Kararları ve İptali Kulaçoğlu Hukuk Bürosu

İşyeri Kapatma Kararları ve İptali Kulaçoğlu Hukuk Bürosu

Karara karşı itiraz süresinin geçirilmesine neden olan mücbir bir sebebin varlığı halinde, itirazda bulunmak için hak dürücü süre değişiklik gösterir. Bu gibi durumlarda, söz konusu mücbir sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde karara karşı başvuruda bulunulması gerekmektedir. Yapılan başvuru, kararın kesinleşmesini engellememekteyse de mahkeme, kararın yerine getirilmesini durdurabilecektir. Örneğin, korona virüsün mücbir sebep olarak kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin değerlendirmemize “Korona Virüs (Covid-19) Mücbir Sebep Midir? Kanunun saklı tuttuğu haller dışında, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Yalnız veya birlikte adli para cezasını veya müsadereyi gerektiren veya derhal sanığın beraatına karar verilmesi mümkün olan suçta, usule uygun sorgusu yapılmayan ve savunması alınmayan sanığın yokluğunda duruşma yapılabilir. Bunun dışında, sanığın yokluğunda duruşma yapılmaz, dava bitirilemez ve özellikle de mahkumiyetine karar verilemez. Aşağıda, sanığın yokluğu ile ilgili gaip ve kaçak sanığın hukuki durumu incelenecektir. Bu yazımızda incelenecek olan hukuki sorun; ceza muhakemesi sürecinde kovuşturma aşamasına geçildikten sonra duruşmada, suçun hukuki niteliğinin değişmesi sebebiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. Maddesinde düzenlenen ek savunma hakkının sanık tarafından kullanılmaması halinde ceza davasının sona erdirilip erdirilemeyeceğine ilişkindir.

Mahkeme özellikle, küresel ısınmayı %1,5 tavanında tutmak için %45 hedefini gerekli olarak belirleyen ‘IPCC’nin [Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (Intergovernmental Panel on Climate Change-IPCC)-bir Birleşmiş Milletler organı] raporlarına dayanmıştır. Fıkrası; mahkemenin seri muhakeme kapsamında ve Cumhuriyet savcısının talebi doğrultusunda kuracağı ‘hükme’ karşı da ‘itiraz’ kanun yoluna başvurulması öngörülmüştür. Her şeyden önce yukarıda incelediğimiz ‘itiraz müessesesi’ne başvurunun en beliğin şartı, “hâkim veya mahkeme tarafından verilmiş ‘hüküm’ dışında bir karar”ın bulunmasıdır. Yani son karara (hükme) karşı itiraz kanun yoluna başvurulması, bu kanun yolunun amacına aykırıdır. Hükme karşı ancak istinaf ve temyiz kanun yoluna başvurulabilmektedir. Unutmamak gerekir ki; mahkeme, seri muhakeme usulü uygulanmasında son aşamaya gelindiğinde -şekli/usuli de olsa- sanık hakkında bir hüküm tesis ederek süreci sonlandırmaktadır. Bu haliyle seri muhakeme usulü sonunda mahkemece kurulan hükme karşı artık itiraz kanun yoluna değil, istinaf ve temyiz kanun yoluna başvurulması gerekecektir. Bu açıdan madde hükmünde itiraz yolunun öngörülmesi, bu müessesenin yapısına aykırıdır.

  • (4) Disiplin kurulu kararlarının gerekçesinde, disiplinsizliğin oluştuğunu veya oluşmadığını gösteren unsurlar ile ceza miktarının tayininde esas alınan hususlar gösterilir.
  • Maddenin Türk vatandaşları için ne koşullar getirdiği ele alınmıştır.
  • Bu hükümde sayılmayan suçlar hakkında -daha hafif bir ceza öngörüldüğü düşünülse bile- seri muhakeme usulünün uygulanması mümkün değildir.

(1) Disiplinsizliğin işlendiği tarihten geriye doğru; iki yıl içinde aynı disiplinsizlikten dolayı disiplin cezası alınmış olması veya bir yıl içinde aynı derece cezayı gerektiren başka disiplinsizliklerden dolayı iki defa ceza alınmış olması hâllerinde, Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası hariç, bir derece ağır ceza verilir. (5) Yüksek disiplin kurulları; gerekli gördükleri takdirde, ilgilinin özlük dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili birlik, kurum ve karargâhlardan bilgi almaya, hâkim veya savcı kararı gerektirmeyen durumlarda kriminal inceleme yaptırma da dâhil olmak üzere her türlü inceleme yaptırmaya, tanık ve bilirkişi dinlemeye, keşif yapmaya veya yaptırmaya yetkilidirler. (2) Disiplin amirleri, disiplin yönünden eğitilmesine ve ıslah edilmesine katkı sağlamak amacıyla maiyetine ilave görev ve sorumluluklar verebilir. Verilecek görev ve sorumluluklar; işlenen fiilin niteliğine, personelin statüsüne, rütbesine ve makamına uygun ve ölçülü olur. Bu kapsamda verilen görevler hizmete yönelik emir olarak kabul edilir. (5) Daha üst rütbeli bir kadroya vekâleten atanan veya görevlendirilenler, vekâlet ettikleri kadroda gösterilen rütbenin sahip olduğu disiplin cezasına ilişkin yetkileri kullanır.

Ancak mahkemenin davacının esaslı eleştirilerini değerlendirmesi, onu bir ‘denetim kurulu’ (supervisory board) olma işine geri sürükleyecektir. Ancak davacı, ‘Shell’in politikasının, bir şirketin iklim değişikliği sorunlarına makul tepkiler aralığının dışında olduğunu ilk bakışta gösterebilseydi, mahkeme bu görevin ihlaline ilişkin bir iddianın ileri sürülmesine izin verebilirdi. Buna karşın ‘ClientEarth’, ‘Yüksek Mahkeme Kançılarya Dairesi’nin çok daha az hoş karşılanan bir forum olduğunu buldu. Mevcut yöneticilerin yetersiz bir iklim değişikliği stratejisi benimseyerek şirkete karşı görevlerini ihlal ettikleri gerekçesiyle ‘Shell’ adına mevcut yöneticilerine karşı bir dava açmak istiyordu. Birleşik Krallık usul kurallarına göre, dava açmak isteyen bir hissedarın öncelikle mahkemeden izin alması gerekmektedir. Bu aşamada, davacının, izin verilmesine ilişkin ilk bakışta/görüşte (prima facie) bir durum olduğunu, dolayısıyla yöneticilerin görevi ihlal ettiğine dair ‘prima facie’ bir durum olduğunu kanıtlaması gereklidir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İnternet Daire Başkanı Bahadır Aziz Sakin, BTK’ya, sanal rokubet casino ve kumarla mücadele kapsamında “ihbar.web.org.tr”den, “bim.org.tr”den, hâkimlikler ve savcılıklardan kapatma taleplerinin geldiğini belirtti.

Bu yazı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun m.41’in birinci fıkrasının (e) bendi ve dördüncü fıkrasında öngörülen belirli suçlardan kesinleşmiş mahkumiyet kararı ve buna bağlı olarak adli sicil kaydı bulunan kişilerin sürücü belgelerinin iptal edilmesi ile ilgilidir. Bu yazıda, adli merciler ve avukatlar tarafından ilgililerden bilgi istenmesi ve bu talebin karşılanmaması halinde ortaya çıkabilecek hukuki sorunlar tartışılmaktadır. Sürekli yenileyip geliştirdiğimiz hukukun evrensel ilke ve esasları aşağıda 27 başlık altında topladık. Hukukun evrensel ilke ve esasları; demokratik hukuk toplumlarının vazgeçilemez ve devredilemez değerleri olup, herkes tarafından bilinmesi gereken kanunun ve uygulamanın temel kaynaklarıdır. Bu ilke ve esaslar, insanlık tarihinin yüzyıllara yayılan çekişmeleri, kavgaları ve savaşları neticesinde 20.

Yukarıda da bahsedildiği üzere mevzuat hükümlerine aykırılık halinde işyeri ruhsatının iptal edilmesi, bu itibarla işyerinin kapatılması mümkündür. Keza, işin durdurulması, işletmenin faaliyetten men edilmesi durumları da gündeme gelebilir. Fakat uygulamada, keyfi bazı yaptırımlar uygulanabildiği gibi birtakım usule aykırı işlemler yapılarak işyeri ruhsatının iptal edildiği durumlarla da karşılaşılabilmektedir. Şu halde, ruhsatı iptal edilen işyeri sahibi, bu iptal işleminin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsa, işlemi yapan idareye karşı dava yoluna başvurabilir. Ancak doğrudan iptal davası açmadan önce kararın tebliği tarihinden itibaren 30 gün içerisinde itiraz yoluna da gidilebilir.

(1) Bu Kanunun amacı; Türk Silahlı Kuvvetlerinde etkin bir disiplin sisteminin tesisi, muhafazası ve idamesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Veri günlüğü internet sitemizin sizin için daha kullanışlı hale getirilebilmesi amacıyla istatistiki bilgi sağlamak için kullanılmakta olup, takiben derhal silinir. Kabahatler Kanunu’nun ilgili düzenlemeleri gereği genel itiraz mercii Sulh Ceza Hakimliği’dir. Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere adresine gönderebilirler. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.8 ve Anayasa m.22’nin güvencesi altında bulunan haberleşme hürriyetinin, yalnızca posta ile yazışmaları ve telefonla yapılan konuşmaları kapsadığı düşünülebilir, fakat bu görüş isabetli değildir. Haberleşme hürriyeti, insanlar arasında gerçekleşen tüm iletişim yöntemlerini kapsar. Dünya üzerinde nerede ise tüm Müslüman coğrafyasında sorun, çatışma, kan ve gözyaşı var. “Batılı Güçler” adı ile bilinen emperyalist anlayışa dayalı ülkelerin menfaatleri hep korunmakta ve vatandaşları da hep kazanmakta, ancak İslam dinine inanan insanların çoğunlukta olduğu topraklara sistematik şekilde Müslüman kanı akmaya devam etmektedir. Herkes; dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Sorun, kağıt üzerinde yazılı bu ilkenin ne kadar uygulanabildiğidir. Bir ülkenin silahlı kuvvetleri, yani ordusu olmazsa ne hale gelebileceğinin en belirgin örneği maalesef Irak’tır.

No Comments
Post a Comment
Name
E-mail
Website